Gelir Vergisi Genel Tebliği Taslağı (Seri No: 293)

GELIR VERGISI GENEL TEBLIGI TASLAGI (SERI NO: 293)
 
Amaç
MADDE 1- (1) Bu Tebligin amaci, özel saglik hizmet sunucularinda görev yapan hekimler ile serbest çalisan hekimlerin mükellefiyet durumlari, vergilendirilmesi ve belge düzenine iliskin hususlari açiklamaktir.
 
Yasal düzenleme
MADDE 2- (1) 31/12/1960 tarihli ve 193 sayili Gelir Vergisi Kanununun;
61 inci maddesinde, “Ücret, isverene tabi belirli bir isyerine bagli olarak çalisanlara hizmet karsiligi verilen para ve ayinlar ile saglanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminati (Mali sorumluluk tazminati), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakki, prim, ikramiye, gider karsiligi veya baska adlar altinda ödenmis olmasi veya bir ortaklik münasebeti niteliginde olmamak sarti ile kazancin belli bir yüzdesi seklinde tayin edilmis bulunmasi onun mahiyetini degistirmez...” hükmü,
65   inci maddesinde, “Her türlü serbest meslek faaliyetinden dogan kazançlar serbest meslek kazancidir.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade sahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmiyan islerin isverene tabi olmaksizin sahsi sorumluluk altinda kendi nam ve hesabina yapilmasidir.
Tahkim isleri dolayisiyla hakemlerin aldiklari ücretler ile kollektif, adi komandit ve adi sirketler tarafindan yapilan serbest meslek faaliyeti neticesinde dogan kazançlar da, serbest meslek kazancidir.” hükmü,
66  nci maddesinde, “Serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabidir. Serbest meslek faaliyetinin yaninda meslekten baska bir is veya görev ile devamli olarak ugrasilmasi bu vasfi degistirmez...” hükmü,
82 nci maddesinde, “Vergiye tâbi arizi kazançlar sunlardir:
4. Arizi olarak yapilan serbest meslek faaliyetleri dolayisiyla tahsil edilen hâsilat.
Bir takvim yilinda (1), (2), (3) ve (4) numarali bentlerde yazili olan kazançlar (henüz baslamamis olan ticarî, ziraî veya meslekî bir faaliyete hiç girisilmemesi ile ihale, artirma ve eksiltmelere istirak edilmemesi karsiliginda elde edilen kazançlar hariç) toplaminin on milyar (25/12/2015 tarihli ve 29573 sayili Resmi Gazete’de yayimlanan 290 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebligi ile 2016 yili için 24.000 TL.) liralik kismi gelir vergisinden müstesnadir…” hükmü,
85      inci maddesinde, “Mükellefler 2 nci maddede yazili kaynaklardan bir takvim yili içinde elde ettikleri kazanç ve iratlari için bu Kanunda aksine hüküm olmadikça yillik beyanname verirler. Bu Kanuna göre beyani gereken gelirlerin yillik beyannamede toplanmasi zorunludur.
Tacirlerle çiftçiler ve serbest meslek erbabi ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemis olsalar bile, yillik beyanname verirler. Bu hüküm sirketlerin faaliyet ve tasfiye dönemlerine samil olmak üzere kollektif sirket ortaklari ile komanditeler hakkinda da uygulanir…” hükmü,
 
86       nci maddesinde, “Asagida belirtilen gelirler için yillik beyanname verilmez, diger gelirler için beyanname verilmesi halinde bugelirler beyannameye dahil edilmez.
1. Tam mükellefiyette;
b)  Tek isverenden alinmis ve tevkif suretiyle vergilendirilmis ücretler (birden fazla isverenden ücret almakla beraber, birden sonraki isverenden aldiklari ücretlerinin    toplami,
103 üncü maddede yazili tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutari asmayan mükelleflerin, tamami tevkif suretiyle vergilendirilmis ücretleri dahil),
c)  Vergiye tâbi gelir toplaminin [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103 üncü maddede yazili tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutari asmamasi  kosuluyla, Türkiye'de tevkifata tâbi tutulmus olan; birden fazla isverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratlari ve gayrimenkul sermaye iratlari...”  hükmü,
94 üncü maddesinde, “Kamu idare ve  müesseseleri, iktisadi kamu  müesseseleri, sair kurumlar, ticaret sirketleri, is ortakliklari, dernekler, vakiflar, dernek ve vakiflarin iktisadi isletmeleri, kooperatifler, yatirim fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabi, zirai kazançlarini bilanço veya zirai isletme hesabi esasina göre tespit eden çiftçiler asagidaki bentlerde sayilan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptiklari sirada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.
1.  Hizmet erbabina ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazili olup ücret sayilan edemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104üncü maddelere göre,
2.    Yaptiklari serbest meslek isleri dolayisiyla bu isleri icra edenlere yapilan ödemelerden (Noterlere serbest meslek faaliyetlerinden dolayi yapilanödemeler hariç);
b) Digerlerinden, (2009/14592 sayili BKK ile %20)” hükmü,
98 inci maddesinde, “94 üncü madde geregince vergi tevkifati yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde yaptiklari ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayin yirmiüçüncü günü aksamina kadar, ödeme veya tahakkukun yapildigi yerin bagli oldugu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar…” hükmü
yer almaktadir.
13/6/2006 tarihli ve 5520 sayili Kurumlar Vergisi Kanununun 6 nci maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazanci üzerinden hesaplanacagi ve safi kurum kazancinin tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkindaki hükümlerinin uygulanacagi hükme baglanmis olup safi kurum kazancinin tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 inci maddesindeki giderler hasilattan indirim konusu yapilabilmektedir.
Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde ise “Bilanço esasina göre ticari kazanç, tesebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve basindaki degerleri arasindaki müspet farktir. Bu dönem zarfinda sahip veya sahiplerce:
1.  Isletmeye ilave olunan degerler bu farktan indirilir;
2.  Isletmeden çekilen degerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancin bu suretle tespit edilmesi sirasinda, Vergi Usul Kanununun degerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.” hükmüne yer verilmistir.
 
23/4/2015 tarihli ve 29335 sayili Resmi Gazete’de yayimlanan 4/4/2015 tarihli ve 6645 sayili Kanunun 49 uncu maddesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayili Kanuna asagidaki ek 10 uncu madde eklenmistir.

“EK MADDE 10 – Kurumla sözlesmeli özel saglik hizmeti sunuculari tarafindan Kuruma  bildirilen  hekimlerden  Kurumca belirlenen  yüzdelik  oran  içerisinde  kalan    vesözlesme kapsami branslarda fiilen hizmet sunan saglik hizmet sunucusu bünyesindeki hekimlerle sinirli olmak üzere,
a)  Il Saglik Müdürlüklerinden çalisma izni almak suretiyle ve 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayili Tababet ve Suabati San’atlarinin Tarzi Icrasina Dair Kanuna aykiri olmayacak sekilde sözlesme ile çalistirmis olduklari hekimlerden ayni zamanda fatura karsiligi hizmet alimi yaparak,
b)  Bir is sözlesmesine tabi olmamakla birlikte, Il Saglik Müdürlüklerinden çalisma izni almak suretiyle ve 1219 sayili Kanuna aykiri olmayacak sekilde hekimlerden fatura karsiligi hizmet alimi yaparak,
genel saglik sigortasi kapsamindaki kisilere vermis olduklari saglik hizmetlerini Kurumca belirlenmis usul ve esaslara uygun olarak fatura etmeleri hâlinde, verilmis olan saglik hizmetlerinin bedeli Kurum tarafindan karsilanir.
Sirket ortagi olan veya meslegini serbest olarak icra eden hekimler ile tipta uzmanlik mevzuatina göre uzman olan kisiler, özel hukuk kisileri ve/veya vakif üniversitelerine ait saglik kurum ve kuruluslari bünyesinde hizmet vermeleri hâlinde sözlesmelerinde aksine bir hüküm bulunmadikça bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fikrasinin (b) bendi kapsaminda sigortali sayilir. Ancak, bu maddenin yayimitarihinden önce 4 üncü maddenin birinci fikrasinin (a) bendi kapsaminda sigortali olarak çalisilan sürelere iliskin haklar saklidir.”
 
Ücret ve serbest meslek kazanci yönünden degerlendirme
Madde 3- (1) Gelir Vergisi Kanunu hükümleri çerçevesinde; gerek ücret gerek serbest meslek kazanci emege dayanan gelir unsurlaridir. Serbest meslek  kazançlarinda emek; bir isverene tabi olmaksizin, sahsi sorumluluk altinda kendi nam ve hesabina degerlendirilmektedir. Bir isverene tabi ve belirli bir isyerine bagli olarak çalisilmasi halinde ise elde edilen gelir ücrettir.
(2)  Ücret ile serbest meslek kazancinin ayriminda esas alinacak en önemli ölçüt; is yerine baglilik ve isverene tabiliktir.
(3)    Is yerine bagliliktan maksat; kendisine ait olmayan bir organizasyonun isyerinde çalisilmasidir.
(4)  Isverene tabilikten maksat; isverenin hizmetli üzerinde hiyerarsik bir kontrol ve yaptirim uygulama hakkinin bulunup bulunmamasidir. Bu unsurlarin bulunmamasi halinde, gelir vergisi açisindan isverene tabi olarak isveren-hizmetli iliskisindenbahsedilemez.
(5)    Ücret - serbest meslek kazanci ayriminin önemi, vergilendirme ile ilgili ödevlerin yerine getirilmesinde ortaya çikmaktadir. Zira, serbest meslek faaliyetinin bir hizmet akdi kapsaminda bir isverene tabi ve bir isyerine bagli olarak sürdürülmesi halinde elde edilen gelir ücret olarak vergilendirileceginden, bu durumdaki bir mükellefin defter tutma, makbuz düzenleme, katma deger vergisi ve geçici vergi yükümlülügü bulunmamaktadir. Gelir vergisi beyannamesi verme yükümlülügü ise Gelir Vergisi Kanununun ücretlerin vergilendirilmesine ve toplama yapilmayan hallere iliskin hükümlerinin gerektirdigi kosullarda dogmaktadir.
(6)   Serbest meslek faaliyetinin arizi olarak yapilmasi halinde, mükellefin katma deger vergisi ve geçici vergi yükümlülügü bulunmadigi gibi defter tutma ve makbuz düzenleme zorunlulugu da söz konusu degildir. Öte yandan, serbest meslek faaliyetinin sürekli olmasi halinde isevergisel yükümlülüklerin yerine getirilecegi tabiidir.
(7)    Hekimlerin gelirinin birden fazla gelir unsurundan olusmasi mümkündür. Dolayisiyla serbest meslek kazanci elde eden bir hekim ayni zamanda ücret geliri de elde edebilir.

 

 
 
 
 
 
(8)    Serbest meslek erbabi olarak mükellefiyet tesis edilen bir hekimin, ayni zamanda ücretli olarak bir veya birden fazla isveren nezdinde faaliyette bulunmasi Gelir Vergisi Kanunu açisindan vergilendirmeye engel teskil etmez.
(9)    Hekimlerin ikametgâhlarinin isyeri adresi olarak gösterilmesi durumunda 16/2/2009 tarihli ve 40 sayili Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde yapilan açiklamalarin dikkate alinmasi gerekir.
 
Gelirin ücret olarak degerlendirilmesi durumu
MADDE 4- (1) Gelir Vergisi Kanunu açisindan, bir ödemenin ücret olup olmadigi asagidaki üç ana unsurdan hareketle belli edilmektedir.
-  Isverene tabi olma,
-  Belli bir isyerine bagli olma,
-  Hizmetin karsiligi olarak bir ödemenin yapilmasi.
Gelir Vergisi Kanununda aksine hüküm olmadikça bu üç unsurun birlikte bulunmasi halinde elde edilen gelir ücret olarakvergilendirilmektedir.
(2)         Hekimlerce elde edilen gelirin nev’inin belirlenmesinde; hizmet sözlesmesi, konu ile ilgili inceleme, görüs ve öneri raporlarinda yer alan tespitler, hekimlerin ise baslama bildirimi, bildirim üzerine düzenlenen yoklama fisi, varsa kira sözlesmesi gibi belgelerde yer alan bilgilerin söz konusu mevzuatdüzenlemeleriyle birlikte degerlendirilmesi gerekir.
(3)      Bu degerlendirme sonucunda;
-Hekimlerin faaliyetlerini hastaneye bizzat giderek gerçeklestirmeleri,
-Hekimlere hastanede çalismalari için bir bölüm tahsis edilmesi,
-Tahsis edilen bölüm için hekimlerce ücret veya kira ödenmeden faaliyette bulunulmasi,
-Hastane yönetiminin onayi olmadan hekimlerce hasta kabul edilememesi,
-Hekimlerin hastane yönetiminin izni olmadan baska bir kurulusta çalisamamalari,
-Hekimlerin hastane yönetiminin belirleyecegi yerlerde ve belirleyecegi çalisma saatleri içerisinde görevlerini sürdürmek zorunda olmalari,
-Hekimlerin izin süreleri ve izinlerini kullanacaklari tarihlerin hastane yönetimince belirlenmesi,
-Hastane yönetiminin onayi olmadan hekimlerin mesleki seminer, kurs, kongre vb. etkinliklere katilamamasi,
-Muayene, tani ve tedavi için hekimlerin kendi adlarina ücret talep edememeleri,
-Hekimlerce verilen hizmet karsiligi olarak devamlilik arz edecek sekilde ödeme yapilmasi
gibi hususlarin bulunmasi veya fiilen bu hususlara uygun faaliyet icra edilmesi halinde, hekimler için ücrete ait tüm unsurlarin var oldugu kabul edilir.
(4)      Yukarida yer alan hususlarin, her olay için ayri ayri degerlendirilerek tamaminin varligi halinde elde edilen gelir ücret olarak kabul edilir. Ancak, bu hususlarin gerek sözlesmeden, gerekse bildirim ve diger belgelerden kismen veya tamamen tespit edilememesi halinde ise hekimin fiilen çalismasekline bakilarak gelirin nevi belirlenir.
Örnek 1: Hekim (A), 2016 yilinda (B) özel saglik hizmet sunucusunda hizmet sözlesmesi imzalamak suretiyle çalismaya baslamistir.
Hekim (A)’nin özel saglik hizmet sunucusu ile yaptigi hizmet sözlesmesinin incelenmesinden;
-Isverenin   belirleyecegi   yerlerde   ve   belirleyecegi   çalisma   saatleri içerisinde çalistigi,

 
-Izin kullaniminin isverenin yetkisinde oldugu,
-Hastane yönetimince konulan kurallara ve hiyerarsik kontrol ve yaptirimlara uyma zorunlulugun bulundugu,
-Verdigi hizmet karsiliginda her ay düzenli olarak ücret aldigi
tespit edilmistir. Dolayisiyla ücrete iliskin unsurlarin var oldugu belirlenmistir.
Bu durumda, Hekim (A)’nin, (B) özel saglik hizmet sunucusundan elde ettigi gelir ücret olarak degerlendirilecektir.
Örnek 2: 2016 yilinda üç ayri özel saglik hizmet sunucu ile çalismaya baslayan Hekim (C)’nin, saglik hizmet sunuculariyla düzenledikleri hizmet sözlesmeleri ile bildirim ve diger belgelerin incelenmesi sonucunda, gelirin nev’inin belirlenmesinde dikkate alinacak ücrete iliskin tüm unsurlarin var oldugu anlasilmistir. Bu nedenle Hekim (C)’nin, elde ettigi gelirler ücret olarak degerlendirilecektir.
Hekim (C)’nin tevkif suretiyle vergilendirilmis; Birinci isverenden aldigiücret                                                           80.000 TL, Ikinci isverenden aldigiücret                                                           30.000 TL, Üçüncü isverenden aldigiücret                                                           40.000 TL’dir.
Buna göre, Hekim (C)’nin birinci isverenden aldigi ücret, toplama dahil edilmeyecek olup ikinci ve üçüncü isverenden aldigi (30.000 + 40.000=) 70.000 Türk lirasi, 2016 yili için belirlenen 30.000 Türk liralik beyan sinirini astigi için birinci isverenden aldigi
80.000 Türk lirasi da dahil olmak üzere toplam 150.000 Türk lirasi ücret gelirinin tamami beyan edilecektir.
Örnek 3: Hekim (D), (M) özel saglik hizmet sunucusu ile günün belli saatlerinde çalismak üzere sözlesme düzenlemistir.
Sözlesmenin incelenmesinden; hekimin sadece günün belli saatlerinde hizmet sunacagi belirtilmis olup bunun disindaki, izin kullanimi, baska bir saglik kurulusunda çalisma gibi hususlarin hekim tarafindan serbestçe belirlendigi ve (M) özel saglik hizmet sunucusunun hekim üzerinde hiyerarsik bir kontrol ve yaptirim uygulama hakkinin bulunmadigi anlasilmistir.
Bu durumda, Hekim (D)’nin isverene bagliliginin olmadigi, isverenin emir ve talimatlari dâhilinde hizmet sunmadigi anlasildigindan, elde ettigi gelir serbest meslek kazanci olarak degerlendirilecektir.
 
Gelirin serbest meslek kazanci olarak degerlendirilmesi durumu
MADDE 5- (1) Gelir Vergisi Kanunu açisindan bir faaliyetin serbest meslek faaliyeti olup olmadigi faaliyetin;
-       Sermayeden  ziyade  sahsi  mesaiye,  ilmi  veya  mesleki  bilgiye   veya   ihtisasa dayanmasi,
-      Bir isverene bagli olmaksizin sahsi  sorumluluk  altinda  kendi  nam  ve  hesabina yapilmasi,
-     Devamli olmasi
unsurlarini tasiyip tasimadigina bagli bulunmaktadir. Ücrete iliskin sartlarin mevcut olmamasi ve hekimlik faaliyetinin yukarida sayilan unsurlari kapsayacak sekilde yapilmasi halinde, söz konusu faaliyet serbest meslek faaliyeti olarak degerlendirilerek elde edilen gelirin, serbest meslek kazanci olarak vergilendirilmesi gerekir.
(2)  Hekimlik faaliyetini süreklilik arz etmeyecek sekilde yapanlarin elde edecekleri kazanç, arizi serbest meslek kazanci olarak degerlendirilir.
(3)  Serbest meslek faaliyetinin sürekli veya arizi olarak yapilmasi durumda verilen hizmet karsiligi yapilan ödemeler üzerinden, tevkifat yapmakla sorumlu olanlarca, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fikrasinin (2) numarali bendinin (b) alt bendine göre gelir vergisi tevkifati yapilmasi gerekir.
(4)   Ücretli olarak çalisan hekimlerin, hizmet sözlesmelerinde yer alan çalisma saatleri disinda kendi nam ve hesabina faaliyettebulunmalari durumunda, ücrete iliskin unsurlari tasimamalari kaydiyla elde ettikleri gelir, serbest meslek kazanci olarak degerlendirilir.
Örnek 4: Hekim (D), 2016 yilinda muayenehane açarak bagli bulundugu vergi dairesine mükellefiyet tesis ettirmek için basvurmustur. Mükellef nezdinde yapilan yoklama sonucunda, Hekim (D) adina serbest meslek faaliyetinin tüm unsurlarini tasidiginin tespit edilmesi üzerine serbest meslek kazanci yönünden mükellefiyet tesis edilmistir. Hekim (D), muayenehanesinde Hekim (E)’yi de hizmet sözlesmesi ile istihdam etmektedir.
Buna göre, Hekim (D)’nin elde ettigi gelir serbest meslek kazanci olarak, Hekim (E)’nin elde ettigi gelir ise ücret olarak vergilendirilecektir.
Örnek 5: Hekim (G), faaliyetini kendine ait muayenehanede sürdürmektedir. Ayrica, kendi hastalarina iliskin ameliyatlari da (N) özel saglik hizmet sunucusunda yapmaktadir. Hekim (G) ile (N) özel saglik hizmet sunucusu arasinda düzenlenen hizmet sözlesmesininincelenmesinden;
Hekimin;
-  Faaliyeti ile ilgili olarak hastaneden herhangi bir emir ve talimat almadigi,
-  Ameliyatlarini kendi nam ve hesabina yaptigi,
-  Hastaneye herhangi bir bagliliginin olmadigi anlasilmistir.
Bu tespitler neticesinde, Hekim (G)’nin muayene, tani, tedavi ve ameliyat karsiliginda elde ettigi gelirin serbest meslek kazanci kapsaminda degerlendirilmesi gerekmektedir.
Örnek 6: Öteden beri serbest meslek faaliyetinde bulunan Hekim (P), söz konusu faaliyetinin yaninda, 2016 yilinda iki ayri özel saglik hizmet sunucusunda hizmet sözlesmesi düzenlemek suretiyle çalismaya baslamistir.
Söz konusu sözlesmelerin incelenmesinden Hekim (P)’nin görevlendirilmesi, çalisma süresi, izin kullanilma zamanlari ve mesai saatlerinin belirlenmesi gibi birtakim unsurlarin isveren konumundaki özel saglik hizmet sunuculari tarafindan belirlendigi, bu durumda, özel saglik hizmet sunucularinin Hekim (P) üzerinde, hiyerarsik bir kontrol ve yaptirim uygulama hakkinin bulundugu anlasilmistir.
Buna göre, Hekim (P)’nin kendi muayenehanesinden elde ettigi gelirin serbest meslek kazanci, iki ayri özel saglik hizmet sunucusundan elde ettigi gelirin ise ücret sayilarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
 
Ücretler ve serbest meslek kazancinin beyani
MADDE 6- (1) Gelir Vergisi Kanununa göre serbest meslek kazanci elde eden bir hekim, elde ettigi kazanç tutari ne olursa olsun (zarar edilmis olsa dahi) yillik beyanname vermek zorundadir.
(2)  Arizi serbest meslek kazanci elde eden hekimlerin elde ettikleri kazancin ilgili yil için belirlenen istisna tutarini asmasi halinde, asan kismin serbest meslek kazanci olarak yillik gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekir.
(3)   Hekimlerce tek isverenden tevkif suretiyle vergilendirilmis ücret geliri elde edilmesi halinde, bu gelirler için tutari ne olursa olsun yillik gelir vergisi beyannamesi verilmemesi gerekir. Birden fazla isverenden tevkif suretiyle vergilendirilmis ücret geliri  elde edilmesi durumunda ise birden sonraki isverenden alinan ücretlerin toplaminin gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutari (290 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebligi ile 2016 yili için 30.000 TL.) asmasi halinde birinci isverenden alinan ücret de dahil olmak üzere, ücret gelirlerinin tamami beyan edilir.
(4)  Birden fazla isverenden ücret alinmasi halinde, birinci isverenden alinan ücretin hangisi olacagi ücretli tarafindan serbestçe belirlenir.(5)   Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesinde yer alan diger ücretler hariç olmak üzere, tevkifata tabi tutulmamis ücret gelirleri için Gelir Vergisi Kanununun 95 inci maddesine göre tutari ne olursa olsun yillik beyanname verilir.
(6)  Serbest meslek kazanci ve ücret gelirini bir arada elde eden bir hekimin serbest meslek kazanci dolayisiyla her hâlükârda beyanname vermesi gerekmekte olup bu kazancinin yaninda tek isverenden tevkifata tabi tutulmus ücret geliri elde etmesi halinde bu gelirini serbest meslek kazanci dolayisiyla verdigi yillik gelir vergisi beyannamesine dahil etmeyecektir. Ancak, birden fazla isverenden tevkifa tabi tutulmus ücret geliri elde eden bir hekimin birden sonraki isverenden aldigi ücretlerin toplami gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutari asmasi halinde, birinci isverenden aldigi ücrette dahil olmak üzere ücret gelirlerinin tamamini serbest meslek kazanci ile birlikte beyan etmesigerekir.
(7)    Kurumlar vergisi mükellefi olarak faaliyet gösteren özel saglik hizmeti sunucularinin kurum kazancinin tespitinde, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 inci maddesindeki giderler dikkate alinir ve elde edilen kazanç kurumlar vergisi beyannamesiyle beyanedilerek kurumlar vergisine tabi tutulur.
 
Belge düzeni
MADDE 7- (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayili Vergi Usul Kanununun 236 nci maddesinde, serbest meslek erbabinin, mesleki faaliyetine iliskin her türlü tahsilati için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim ederek bir nüshasini müsteriye vermek ve müsterinin de bumakbuzu istemek ve almak mecburiyetinde oldugu hüküm altina alinmistir. Buna göre, hekimlerin serbest meslek faaliyetleri nedeniyle, kendilerine yapilacak ödemeler karsiliginda serbest meslek makbuzu düzenlemeleri ve diger vergisel yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerekir.
(2)  Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde fatura, satilan emtia veya yapilan is karsiliginda müsterinin borçlandigi meblagi göstermek üzere emtiayi satan veya isi yapan tüccar tarafindan müsteriye verilen ticari vesika olarak tanimlanmis; 232 nci maddesinde ise birinci ve ikinci sinif tüccarlarla kazanci basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin sattiklari emtia veya yaptiklari isler için fatura vermek ve satin aldiklari emtia ve hizmetler için de fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduklari hükme baglanmistir. Bu itibarla, kurumlar vergisi mükellefi olarak faaliyet gösteren özel saglik hizmeti sunucularinin, verdikleri hizmetler karsiliginda fatura düzenlemeleri ve diger vergiselyükümlülüklerini yerine getirmeleri gerekmektedir.
(3)  Hekimlerin faaliyetlerini arizi olarak yapmalari halinde, bunlarin serbest meslek makbuzu düzenleyememeleri nedeniyle, faaliyete iliskin ödemenin, ödemeyi yapan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri tarafindan gider pusulasi ile belgelendirilmesi ve gider pusulasinin hekimlerce saklanmasi gerektigi tabiidir.
(4)   Vergi Usul Kanununun 238 inci maddesinde, isverenlerin her ay ödedikleri ücretler için (Ücret bordrosu) tutmaya mecbur olduklari belirtilmis olup hekimlere ücret kapsaminda yapilacak ödemeler için isverenlerce ücret bordrosu tutulmasi gerekir.
(5)   Hekim adina ücret bordrosu tutulmasi gereken durumlarda, hekim tarafindan serbest meslek makbuzu düzenlenmesi mümkün bulunmamaktadir.
 
Diger hususlar
MADDE 8- (1) Vergi Usul Kanununun “Vergi Kanunlarinin Uygulanmasi ve Ispat” baslikli 3 üncü maddesinde, vergilendirmede vergiyi doguran olay ve bu olaya iliskin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas oldugu, gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabilecegi hükme baglanmistir. Buna göre, hekimlerce elde edilecek gelirin nev’inin belirlenmesinde hekimler ile özel saglik hizmet sunuculari arasinda düzenlenen hizmet sözlesmelerinin gerçek mahiyetinin dikkate alinacagi tabiidir.

(2)         Vergi Usul Kanununun 156 nci maddesinde; ticari, sinai, zirai ve mesleki faaliyette is yeri; magaza, yazihane, idarehane, muayenehane, imalathane, sube, depo, otel, kahvehane, eglence ve spor yerleri, tarla, bag, bahçe, çiftlik, hayvancilik tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, tas ocaklari, insaat santiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sinai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasina tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanilan yer oldugu hüküm altina alinmis olup hekimlerin özel saglik hizmet sunucusuna ait isyerinin bir bölümünde faaliyette bulunmalari halinde bu bölümlerin de isyeri olarak degerlendirilmesi gerekir. Daha önce herhangi bir serbest meslek mükellefiyeti olmayan hekimler için bu durum, anilan Kanunun 155 inci maddesine istinaden muayenehane açilmis oldugunu ve ise baslandigini gösterir.

(3)           5510 sayili Kanuna eklenen ek 10 uncu madde ile özel saglik hizmeti sunucularinda görev yapan hekimlerin sigortaliliginin belirlenmesine açiklik getirilerek özel saglik hizmet sunucularina hizmet sunan hekimlerin hizmet satin alma durumlarina göre 5510 sayili Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fikrasinin (a) veya (b) bentlerinden hangisi kapsaminda sigortali sayilacaklari hususu açiklanmistir. Söz konusu madde hükmü, hekimlerin elde ettikleri gelir yönünden Gelir Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde yer alan gelir unsurlarindan hangisine girecegi konusunda düzenleme içermemektedir.
 
Yürürlük
MADDE 9 – (1) Bu Teblig yayimi tarihinde yürürlüge girer.
 
Yürütme
MADDE 10– (1) Bu Teblig hükümlerini Maliye Bakani yürütür.